Özet
Cinsiyet, toplumsal olarak önemli bir belirleyici unsur ve bireysel kimliğin kaynağı olarak yorumlanmaktadır Toplum içerisinde kültürel, ekonomik ya da ideolojik nedenlerden dolayı kadınlar, cinsiyet eşitsizliğindeki zayıf halkayı oluşturmaktadır. Ataerkil toplumlarda kadının yeri, ailesi ve ev yaşamı ile sınırlanmış, bu yaygın inanç yüzünden kadın eğitim ve çalışma olanaklarından daha az yararlanır hale gelmiştir. Türkiye’ deki geleneksel ataerkil yapı nedeniyle de kadınlar geçmişten günümüze meslek seçiminde kısıtlanmış, eğitim ve çalışma olanaklarından daha az yararlanmış, çalışma yaşamında erkeklerle eşit hak ve koşullarla karşılaşamamıştır. Çalışmada, ülkemizdeki akademisyenlerin yaklaşık %41’ini kadınların oluşturduğu gerçeğinden yola çıkılarak, Türkiye’ de ki kadın akademisyenlerin üniversite üst yönetimlerindeki mevcut durumu istatistiki verilerle araştırılmıştır. Elde edilen bulgularda, kadın akademisyenlerin erkeklere oranla, üniversite üst yönetimlerinde yeterince görev alamadıkları ortaya çıkmış, bu bulgular çerçevesinde kadın akademisyenlerin mesleki ayrımcılık etkisinde üniversitelerdeki üst kademe yönetici konumları tartışılmıştır.